29 Ağustos 2009 Cumartesi

Ev yapımı peeling..

Evdeyim ya artık ne varsa yaparım bakımla ilgili :)
Herkes duymuştur mutlaka bu ev yapımı peelingi ama ben biraz kendime uyarladım bal ekledim..

bir miktar bal
bir miktar zeytin yağı
bir miktar limon suyu
biraz tuz ve toz şeker

Malzemeler karıştırılır narin ve dairesel hareketlerle cilde sürülür 10 dk bekletilir yıkanır..
geriye yumşacık parlak pamuk gibi bir cilt kalır bakalım birkaç hafta deneyeyim. nasıl olacak..

27 Ağustos 2009 Perşembe

1 ay mı ? ne çabuk


Oğluşu uyuttum, kahvemi yaptım, blog arkadaşların sayfalarna göz gezdirdim sıra geldi kendi bloguma..

Zamanın ne kadar çabuk geçtiğini hep söylüyorum. Oğluş doğalı tam 1 ay olmuş.. Geçen ay bugün doğdu bu karabiber.. Zaman geçtikçe bağımlılık gibi oluyor bu evlat.. Kokusu, ayakları, saçları, anne gibi çıkan ağlaması, gaz çığlıkları hepsi bağımlılık yapıyor.. Tekrar içime sokasım geliyor..:)

Çoğunluğumuzun bir ayı hep aynı geçmiştir henüz alışıyorlar dış dünyaya. İşte bizim 1 ayımız;

Yağızın doğduktan ertesi gün sarılığı 12 ye yükseldi. Yağız 15 günlük oluncaya kadar haftada 2 kez patilerden kan aldırmaya gittik. O ağladıkça benim ağlayasım geldi o minicik ayaklardan bazen kan gelmedi bas bas bağardı yok bende kan canım acıyor diye :( 15 gün içinde 14 e çıktı sonra yine 12ye düştü. 15 gün sonunda ise geçmişti.. Sarılık için çok çook emzirdim zaten yağız emmeyi seven bir çocuk şükürki, uyandırdım uyandırdım emzirdim. Biliyorum doktorlar gerek yok vermeyin diyor ama ben az da olsa su da verdim yağıza yardımcı oldumu bilmem sarılığına, ayrıca işe yarıyormu onuda bilmiyorum sarı örtü örttük ve sarı renkte ışık açıp yatırdım, sabah 8 ile 10 arası akşam üzeri 5:30 dan sonra güneşlettim..


Her bebekte olduğu gibi; 15 gün çok rahat geçti çoğunlukla emdi uyudu. Bol bol hapşurarak burnunu temizledi. Yeni anne adayları varsa o hapşuruklardan telaş yapmayın hapşurarak burunlarını temizleyip rahatlatıyorlarmış..

15 günden sonra ise dış dünyaya alışmaya başlayıp uyumadan geçen zamanı uzadı, uyumadığı zaman bol bol beni babişkosunu, ellerini, çevreyi, evi inceliyor. Uyku saatlarinin normal olarak düzeni yoktu fakat 3. haftadan itibaren düzenli yapmaya çalışıyorum.. 2 saatte bir 8-10 dk arası emziriyorum zaten uyumak istiyorsa emerken uyuyup kalıyor, uyumayacaksa cin gibi açık gözlerle beni inceliyor.. Ortalana günde 3-5 saat arası uyanık kalıyor.


Gaz ağrıları dışında şimdilik sakin bir bebek. Şu gaz neden olur bebeklerde anlamam o kadar canları yanıyor o hava kabarcıkları kaçmasa midelerine ne güzel olur rahat rahat emip uyurlar.. Ananem erkek bebekler daha gazlı olur der hep. Yağızda gazlı bir bebek, gazı geldimi dünyayı görmüyor çıkarıncada ben de o da koca bir ohhhh çekiyoruz..


Bugün 3 günümüz gece uykuları için oğluşa yardımcı oluyorum. 8:30 gibi yıkıyorum, yağlıyorum, masajlıyorum, emziriyorum bazen kundaklıyorum sonra ışıkları kapatıp hafif nini söyleyerek odasındaki yatağına koyuyorum. 3 saate yakın uyuyor, bizim yatma vaktimiz geliyor uyanınca yatağından alıp emzirip yanımda olan ana kucağına alıyorum. o uyuduktan sonra yükses sesle konuşmamaya, fazla ışık açmamaya gayret gösteriyoruz bakalım nasıl olacak gelişmelerden haberdar ederiz sizi..


Misafir yoğunluğumuz biraz azaldı malum Ramazanda girince araya sanırım büyük çoğunluk bayramdan sonra gelmeyi planlıyor, herkese kapımız açık bekliyoruz...


Babamız yoğun çalıştığından dolayı pek oğluşla haşır neşir olamıyor geldiğinde yağız yatağında uyuyor oluyor sadece karşıdan sevip koklayabiliyor biraz üzülüyorum onlar için ama haftasonları acısını çıkartıyorlar..


Bugün ilk ay aşımız var öğleden sonra sağlık ocağına gideceğiz..


Yağızla 1 ay çabucak, bana harika duygular yaşatarak, mis kokulu, az uykulu geçti.. bakalım diğer aylarda neler olacak..



23 Ağustos 2009 Pazar

Yağız serüvenimiz..


yağız gelmeden 1 ay önce..

yağız gelmeden 1 gün önce gittim bir güzel denize girdim olurda bu sezon tekrar giremem sezonu kapatırım diye oğluşuda yüzdürdüm geri geldim...


yağız gelmeden 5 saat önce :)



yağız gelmeden 2 saat önce babamız moral verirken.. düşünsenize o orda yatıyor sonra kucağımda.. insanın inanası gelmiyor..





oğluş yanımda...




çok tontiş miş yaaa:)






bak bak doyulmuyor ..







artık evimizdeyiz..









21 Ağustos 2009 Cuma

elf ' in minik egeside aramıza katıldı...

Evet sevgili arkadaşım ELF in minik oğluşu dün akşam dünyaya gelmiş.Belki hemen yazıp haber veremez size ben haberdar edeyim dedim :)..
Bugün gittim hastanede ziyaret ettim kendilerini. Mahaşallah harika görünüyorlar.
Abla güneş, arkadaşım baba kaptan, güzel anne elf ve minik ege ile sağlıklı mutlu günler geçirmelerini diliyorum..

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Biz..

Öyle çabuk geçiyorki günler sabah kalktığımızla gece yattığımız bir oluyor. Babımızı çok az görüyoruz bir haftadır. Bursadan akrabaları burdaydı bir partiyi gönderdik diğer parti geldi :) Aşağı yukarı, oğluş, ev işleri, net derken gece olmuşta yatımışız bile..

Oğluşla 23 günü devirdik bile 1 aya ne kaldıki şurda.. Uyku yeme düzeni değişmeye başladı bıraksan 4 saat uyuyacak olan çocuk 2 saatten fazla uyumaz oldu, geceleride aynen 2 saatte bir uyanıp emmek istiyor. Bende geceleri için yeni bir çözüm buldum yatmadan önce yıkıyorum oğluşu johnson uyumaya yardımcı yağla:) ovalıyorum bir güzel ondan sonra cup yatak 3 saatten fazla uyuyor böylelikle.
Ayrıca gece ve gündüzü ayırt etmesi için yardımcıda olmaya çalışıyorum.
Gündüzleri uyurken genellikle müzikleri açık oluyor, emzirirken bol bol sohbet ediyorum onunla gecelerise ışık vs kesinlikle açık değil az enerjili ışığı emzirirken kullanıyorum sadece sessiz sedasız emzirirp yatırıyorum tekrar yatağına. Henüz bizimle aynı odada anakucağının içinde yatağımızın yanında yatıyor. 2 aydan sonra yatağına geçirmeyi düşünüyorum iyice düzenimiz otursun hoppa odaya :)

Geçen gece ilk kez dışarı maceramızı yaşadık daha öncede çıktık dışarıya ama doktor vs için kısa süre dışarda kaldık. Çoluk çocuk Bodrum gecelerine akalım dedik ama anne pelinin kalabalıktan ve heran ağlayıp uyanacakmı acaba emmek isteyecekmi acaba diye geceyi kabus haline getirmesinden dolayı başı döndü bir garip oldu ama babaya bozuntuya vermedi:) Allahtan müsait bir yerde karnı acıktı ağlamaya başladı, girdik muhallebici hasan ustaya ben sütlü dondurmamı oğluşta sütlü sütünü yedi.. Yavaş yavaş alışacağım sanırım bu emzirme duruma azcık garip oldum..

Buarada tartışmaya açık bir soru soracağım. Bebeğine su vermeyen oldumu? varmı?

16 Ağustos 2009 Pazar

Loğusa şerbeti ve gülizar kurabiyesi


Adettir loğusa şerbeti yapılır heleki Bodrumda o olmadan olmaz, gelene gidene herkese ikram edilir. Tarifini vermem gerekirse biraz zor, annem bir sürü baharatı karıştırıp şekerle kaynattı sonra gıda boyası ekledi Bodrumda mutlaka üzerine kavrulmuş çam fıstığı eklenir (bizde küner de denir) karşınızda bu nefiss şerbet.
Ayrıca sık sık yaptığım tarifini bir yakınımız olan Gülizardan aldığım adınıda gülizar kurabiyesi koyduğum yiyen herkes pastaneden mi aldınız hangi pastane vs diye sorduğu kurabiyeler.:) Abartmıyorum gerçekten yapın deneyin...


Gülizar kurabiyesi

1 paket oda sıcaklığında margarin
1 su bardağı nişasta
1 çay bardağı sıvı yağ
5 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 yumurta (sarısı içine akı üzerine)
aldığı kadar un

tüm malzemeler karıştırılır, rulo haline getirilir resimde görüldüğü gibi yan yan kesilir (lütfen elinizle üzerine bastırıp şekil vermeyin )
önce yumurta akına daha sonra toz şeker ve tarçın karışımına batırıp 180 derecede pişirelim.

afiyet bal şeker olsun...

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Misss gibi...




Ne güzel bir duyguymuş anne olmak, gözünün içine bakmak, kokusunu duymak, uyandığında yanında olduğunu görmek, varlığını hissetmek, senin olduğunu bilmek, gözünden sakınmak aynı zamanda nasılda telaşlı birşey ağladığında susturamadığında birşeyleri eksikmi yapıyorum diye düşünmek, acaba nefes alıyorumu diye uyuduğunda nefes alıp almadığını kontrol etmek, ıvır zıvır herşeye ağlamak, gazı olduğundan ben mi yedimde ona gaz oldu demek amannn ne garip ve ne harika birşeymiş..
Bugün 20 günlük olduk aynı zamanda mevlütümüzüde bugün okuttuk. Hoca Yağız için amin dedii..:)
ilk 2 haftamız gayet sakin ve olağan şekilde geçti. Sanırım artık dünyanın stressli ve sorunlu yaşantısına ayak uydurmaya başladıki ağlamalarımız uyumamalarımız gaz sancılarımız başladı. Açıkcası gaz için çok çok ta özen göstermiyorum kendime göstermemmi gerekiyor bilmiyorum ha dikkat ediyorum ayağımdan ve oğluşun ayağından çorabı eksik etmiyorum, gaz yaptığını bildiğim yiyecekleri çok aşırı tüketmiyorum ve birde oğluşun ayak tabanlarına elma yağı sürüyorum bol bol okadar daha ne yapayım ki??? önerileri olan varsa lütfen yazsın..
Emzirme konusuna gelince hastanede olduğum ilk 2 gün çok fazla sütüm yoktu biliyordumki gelecekti ama gelmeme ihtimalini düşünerek daha önceden araştırdığım çayı doktoruma sordum onayını aldım ve kullanmaya başladım HIPP HATAL GRANÜL ÇAY tabi buna ek olarak sütlü puding, taze börülce bol bol tükettim fakat çayı şiddetle tavsiye ediyorum.
sevgilerimle..

9 Ağustos 2009 Pazar

Benim oğlum fanatik doğdu :)


Resimden anlaşıldığı üzere eşim koyumu koyu siyahmı siyah beşiktaş fanatiği, e mecburen şimdilik oğluşta beşiktaşlı...:)
yavru kartal..

Evde internetli yaşam hoşgeldin..

Evet evet artık sonunda oldu benimde evimde internetim var, nasılda gerine gerine söylüyorum.Senelerdir iş yerinden o kadar alışmışımki elimin altında internet olmasına. Evde olduğum 3 ay süresince aklıma birşey takılıyor of diyordum nerden öğrenicem sabırsızda bir yapım vardır aklıma takılan neyse anında çözülmesi lazım. Hep yazdım araştırdık araştırdık ne alalım ne yapalım diye ve eşim oğlumuzu dünyaya getirme hediyesi olarak bir laptop ve internet hediye almış aman ben bir mutlu oldum bir mutlu oldum anlatamam ne büyük eksiklikmiş bende bu ne büyük bağlılık haline getirmişim bu internet olayını neyseki sorun çözüldü..mutluyum gururluyum. Bol bol yazarım artık size. Arkadaşım yeliz demişki vakit bulabilecekmisin bakalım yazmaya. Teyzeleri sizin için zaman yaratırım ben...:)

8 Ağustos 2009 Cumartesi

Yağızı aldık geldik...




İyi dilekte bulunan, dualarını eksik etmeyen sizlere çok teşekkür ediyorum. Biraz arası açıldı ama malum gelen giden, eve, bebeğe adapte olma derken bir bakmışım 11 gün geçmiş bile. Mahaşallah bize :) Zaman çabuk geçiyor hep diyorum. Hep diyordumya herşey çok şükür çok normal gitti bebeğimize anlatacak maceralı bir olayımız olmadı diye sonunda Allah dedi al sana macera. İzmir mi Bodrum mu derken iki arada bir derede karar verildi tüm ayarlamalar yapıldı doktorum Bodrumda yapmaya karar verdi doğumu telefonda organizasyonu yaptık Pazartesi alıyoruz dedi (cumartesi karar verdik ben pazartesi sabah doğuma gittim) Allahtan hazırdım hazır olmayan tüm herşeyide haftasonu hazır ettik. İşin ilginci bende heyecan yok, panik yok sanki doğuracak olan ben değilim o kadar hazırlamışım kendimi doğuma yani düşünün :)

Kararlıydım önce normal doğumu deneyecektim hep istedim çünkü ama büyük konuşmadım sonunda hep bizim için hayırlı olan sağlıklı olan neyse o olsun dedim.


Sabah 8 de eşimle birlikte hastanedeydik, yatış işlemlerim yapıldı ben bir güzel geceliğimi giydim yatağa kuruldum yattım, saat 10 gibi az az suni sancı verilmeye başlandı, saat oldu 2 hala tık yok saat oldu 5 aman allahım önce 15 dk da sonra 10 dk bir sonra 5 dk bir saat oldu 7 sancılar sıklaştı fakat maalesef açılma olmadı. Ertesi günü beklemek istedim ama tronbosit değerim düşebilir diye doktorum riske atmak istemedi hadi hazırlan bu gece alalım bu oğlanı yoksa ben sizi düşünmekten hastaneden gidemeyeceğim dedi. Uzatmadım demekki hayırlısı buymuş dedim kararı verdik yallah ameliyat haneye 20:15 gibi epidural takıldı 20.35 de oğluş oldu. Herşey çok yolunda çok şükür, sağlıklı, yağız bir delikanlı geldi dünyaya.

Çok farklı bir şeymiş bütün duygular karışık yaşanıyormuş. Bu bizim mi, benimle mi yaşadı, artık bizimle mi gibi uzayan bir sürü karmaşık duygu. Mucize bir duygu yaşamayan yaşamak isteyen sahip olmak isteyen herkese Allah yaşatsın herkes yaşasın. Darısı tüm isteyenlerin başına...

Çok resim paylaşmak istiyorum sizlerle resimler gelecek en kısa zamanda söz daha çok şeyler yazacağım. şimdilik bu kadar

öpüyoruz sizi...