23 Ağustos 2010 Pazartesi

Ne oluyor oğlum sana..

Gün içinde çok kez söylüyorum bu cümleyi... Neden mi koltuğa çıkamayan sincap çığlık çığlığa, dolabı açamayan sincap çığlık çığlığa, oyuncağı alamayan sincap çç, yemek yemek istemeyen sincap çç, dışarı çıkmak isteyen sincap çç, su isteyen sincap çç daha da uzar giderr. Herşeye fazla gürültülü tepki veriyor fazlaca bağarıyor..

Gerçekten ne oluyor oğluma.. Dönemsel birşey midir? Benim oğluma mahsus birşey midir?
Eğer benim oğluma mahsus birşeyse katkı payım var mıdır.?
Takmış durumdayım bu ara sayesinde, doğru iletişim kuramamakta mıyım acaba??

Başka dilde AşK..


Çok istiyordum vizyondayken filmi izlemeyi, olmadı. Dün sincap ve babası gündüz uykusundayken, bende uzandım koltuğa hazır kumanda bendeyken, geziniyorum kanalları. Tesadüf türkmax da gösteriliyor, uğraşsam denk getiremem.
Bayıldım, bayıldım, bayıldım filme. Çok etkilendim.
Gerçekten başka dilde bir AŞK..


18 Ağustos 2010 Çarşamba

Bizim evden gelen kokular..

Kokuları karıştırma günümdeyim herhalde... Hepsini aynı anda yapmaya karar verince, mutfaktan çıkan kokular birbirine karıştı hangisinin kokusu daha güzel bilemedim..
Tarçınlı, zencefilli, karanfilli ıhlamur kokusu & pırasa yemeği kokusu & supangle kokusu birbirine karışmış durumda...
Hepsi hazır akşama yenmeyi bekliyor..

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Sen bir Meleksin Melek Güneş / Doğal hayat

Elif bahsetmiş blogunda www.elfeyp.blogspot.com.
Öylesine bir konuşmaydı, buluşma yeri ve saati görüşülerek kapatıldı konuşma. 

Ortak nokta olan Ortakente gittik onun prensesi ve benim prensle. Aman o ne melek aman o ne bıcır bıcır olmuş. Fıstık mı fıstık..

Olağan annesel ve çocuksal durumlar. Popoya kum kaçar, güneş denizden çıkmak istemez, üzüm kumlanır, şeftali düşer, denizde su yutar gibi liste uzar gider. Tabi bu kadar dar zamanda da araya sohbet sıkıştırılır. Genelde konu belli çocuklar, ev hayatı..
Ben çocukların doğal büyümesinden yanayım. Aman kum oldu, aman köpeğe kediye yaklaşma, aman tavuk kovalar, aman oturma pis gibi cümlelerim hiç olmadı olmayacakta..
Eliflede aynı şeyi konuştuk doğal hayatta büyüyorlar, toprakla, tavukla, otla, böcekle, taze yumurtayla, bahçeden üzümle, şeftaliyle,domatesle vs..
Yağız kimi zaman annemlerde gün boyu topraklı, çamurlu kıyafetlerle dolaşıyor çoğu zaman ayağında sandalet bile olmuyor, tavuklarla, köpeklerle oyalanıyor,üzümü dalından salkımdan kendi koparıyor.

Ben çok memnunum bu durumdan, elifte bahsetmişya, konuşma şekilleri bile belki Bodrum usulu olacak varsın konuşsunlar nasılsa belki büyüyünce konuşmayacaklar. Şimdi özlerini yaşasınlar, öğrensinler, ilerde nasıl yaşamak isterlerse yaşasınlar..

Velhasıl çok şanslıyız övünmek için değil şükretmek için söylüyorum.. Toprakla, otla, böcekle doğal hayatla üstlerine düşmeden büyüyorlar..

çirkin olan MG ve bu ne yapıyor acaba diye bakan Y


poz veren MG

üzüm tırtıklayan Y

12 Ağustos 2010 Perşembe

Oldu da bitti mahaşallah, çok iyi olur inş..














Bir güzel uyudu gece ertesi gün yorulacağını anlamış gibi. Çekirdek aile olarak hemen hazırlandık çıktık hastaneye, dedeyle anane bizi bekliyorlarmış kapıda.
Yağızın 1 yaş kan tahlilleri ve alerji testi içinde kan alınması gerekiyor diye bilgi verdim görevli arkadaşlara içimizin ne kadar kıyılacağını, sincapın ne kadar canı yanacağını bilmeden.

Gayet mutlu mesut yattı yatağa giydirdim verdikleri xxxxxl önlüğü yok istemedi, çıkardım. Ondan bir işkillendi zaten değişik şeyler olacak gibi mızır mızır mızırdandı.

Eyvah kızlar toplandı, alet edevat geldi başlıyorlar, ordan sonrası bende varda babişkosunda yok onda film koptu. Çocuklarda kan alımı şırıngayla olamadığı için kolunu sıkarak tüpe dolduruyorlar fakat yağız durmadığı ve alınması gereken kan 3 tüp olduğu için bir koldan denendi yok diğer koldan denendi yok, oldu kolu mosmor. Yağızdaki yaygara, göz yaşı, hışkırık, iç çekme fena içimiz parçalandı, resmen içim üzüldü onu öyle görmekten, babam dayanamadı çıktı, babişkosu azcık sinirlendi söylendi zaten heyecanlanan kızcağız daha da telaşlandı yapamadı. Sevgili anestezistimiz Yelda hanıma kaldı iş. Alacağım yağızı ameliyathaneye azcık sersemletip öyle alacağım kanını daha sonrada sünnet olacak dedi. Öptük, koklaştık, pozlaştık, yolladık oğluşu.
Kan alma, sünnet, ayılma, bayılma 45 dk çıktı minik sincap. Feryat figan gözleri beni arıyor. Beni görünce daha fena başladı ağlamaya. Sünnetten sonraki yarım saat içinde emmek yasak olduğundan o ara yağızı durduramak susturmak mümkün olmadı, hastaneye gitmeden saatte aç durduğu için ve kan alşam işleminden iyice ürktüğü için hepsi üst üste geldiği için ağlamaktan helak oldu, izin çıktıktan sonrada herşey normale döndü sünnet olan, hastanede olan o değilmiş gibi. Velasıl şuanda herşey iyi sünnetle ilgili çok şükür bir sorun yok mahaşallah. Kan alma sıdışında Yağızı üzen birşey olmadı. 
Yani sünnet işi tavsiye edilir.

Doktor tavsiyelerine gelince, evde olan herhangi bir kremle yumuşak kalması sebebiyle yaklaşık 1 hafta hergün  kremlenir.
Sünnet olduktan sonraki ertesi gün yıkanabilir.
İlaç vs kullanmaya gerek yok.
Sargı bezi, tampon gibi olan şey gün içinde kendiliğinden düşebilir düşmezse yıkanırken mutlaka çıkar.
Hafif kanamalar olabilir.
1 hafta sonra kontole gidilir.

Biz hallettik darısı isteyenlerin başına..

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Emziren annelerin kaderi


Sırt ve boyun ağrıları. Benim ağrımadı yada ağrımıyor diyeniniz var mı acaba..
Şu bir kaç aydır fazlalaştı sırt ve boyun ağrılarım, hemde anlatılmaz şekilde. Resmen canım yanıyor.
Doğumdan önce kambur duramayan birisi olarak, artık dik duramıyorum. !!!
Sabah uyandığımda hissediyorum o ağrıyı tekrar yatıncaya kadar benimle.
Birkaç egzersiz araştırdım yapıyorum işe yarıyor mu? Biraz hafifletiyor diyelim. Öğrendiğim birşeyde çoğu emziren annede boyun düzleşmesi olduğu. Yağız sünnet olsun haftaya doktordayım inş kontol için.
Araştırıken aşağıdakileri buldum.

•Doğum sonrası annenin günde en az 3 defa 10 dk egzersiz programı yapması çok uygun olacaktır.
•Bel hastaları, sırt kasları ve karın kaslarını güçlendirmeleri çok önemlidir, ayrıca boyun ve omuz kasları da ihmal edilmemelidir.
•Doğum sezaryenle yapılmışsa 10-15 gün dinlenilmelidir. Egzersiz yapılmamalıdır. Bu sürenin sonunda egzersizlere başlanmalıdır.
•Doğumdan 1.5-2 ay sonra doğum öncesi kiloya dönülmelidir.
•Bebek kollar uzatılarak değil göğse yakın bir mesafeden kucağa alınmalı, anne aynı zamanda eğilmemeye dikkat etmelidir.
•Anne bebeği kucağına almak için dizlerini bükmeli, çocuk kucağa alınmadan önce karın kasları gerilmeli çocuğu kaldırmak için bacak kaslarını kullanmalıdır.
•Çocuk alınırken ve oturtulurken mama sandalyesinin tepsisi çıkarılmalıdır.
•Çocuk karyolasına konulurken ve alınırken karyolaya olabildiğince yakın durulmalıdır.
•Anne yürüyüşe çıktığı zaman bebeği kucağında değil önünde veya arkasındaki bir askıda taşımalıdır.
•Anne çocuğu kalçasının üzerine yük gelecek şekilde taşımamalıdır. Bu şekilde taşıma dengeyi bozarak bel kaslarına fazla yük binmesine sebep olur. Bunun sonucunda bel, sırt ve bacak ağrıları görülebilir.
•Emzirme esnasında bebeğin üzerine eğilmemeli bebek yukarı bir yerde tutulmalıdır.
•Kullanılan otomobil mutlaka 4 kapılı olmalıdır. Bebek otomobile bindirilirken ve otomobilden alınırken arabaya çok yakın olunmalıdır.


Yeni doğum yapan annelere önerim; gündüzleri dikkat ediyoruzda dik durmaya gece uyku sersemi kamburumuz çıkıyor. Ne yapın ne edin ya bir yastıkla bebeğinizi yükseltin yada dik durun..

10 Ağustos 2010 Salı

Özlüyorum öncekilerini..

Böyle insanın içinde tarif edilmez bir iç huzur olurya, herkes aynı saatte evde toplanırya, sıcacık evin sıcacık kalabalık sofrasında hazır beklenirya, evin içinde mis gibi köfteli çorba kokusu, turşulu,zeytinli patates salatası kokusu, mis gibi pide kokusu yayılırya, her gün akşam daha da şükredilirya. Ben seviyorum Ramazanı. Bu anlatıklarımın çoğunu yaşayamasamda seviyorum... Daha çok özlüyorum geçen senelerdeki Ramazanı..

İç huzuru, dahada fazla şükretmeyi, dua etmeyi..

Hayırlı Ramazanlar...

Tarçınlı kurabiye


O kadar sıcakki Bodrum okadar olur yani.. Felaket..

Ev işlerini bitirip Yağızı uyuttuktan sonra koydum margarini balkona hooop 5 dk yumuşama..

1 paket yumuşamış margarin
1 vanilya
1 kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tarçın
bir tutam tuz
1 su bardağı toz şeker
1 yumurta

Tüm malzeme karıştırılır. Yarım cm kalınlığında açılır şekil verilir ben üzerine karanfil koydum çok lezetli oldular. 170 derecese 20-25 dk pişirilir.

Ben biraz önce buz gidi diyet kola eşliğinde 3 tanesini yedim bile. Limonatayla harika olur..

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Biz kışa hazırlanıyoruz ya siz??

Mevsimi olan güzel mis kokulu domatesler soyuldu, bir kısmı rondodon geçirildi, bir kısmı dilimlendi zeytin yağ tuz ile biraz pişirildi, sıkı sıkı kavanozlandı..

Kırmızı biber, soğan, domates, özel karışım un, süt, yoğurt karıştırıldı bir kaç gün güneşte bekletildi... Sonra yağızın ayağı, nilin bebeği, onun çorabı bunun ayısı ile karıştırılıp zar zor elekten geçirildi, birkaç gün daha bekletilip kurutulduktan sonra tarhanalarda kavanozlanacak..

Diğer sebze depolama işlemleri için vaktimiz varmış.  Ben stajer olacak annemin yanında eğitim alıyorum, Nil & Yağız da şimdiden benim yanımda:)

6 Ağustos 2010 Cuma

Cahillik mi? Bilmişlik mi?

Alışığız biz mağazalarda çalışan bilmiş temsilcilere fakat bazende şeytan diyor git sık gırtlağını:)
Flormarın şu yeni çıkan uygun fiyatlu allığını alayım diye gittim parfümeriye baktım standında yok.. Çok bilen kızımıza dedim yeni çıkan ikili compact allıktan istiyorum diye.
Aaa dedi bir yanlışınız var öyle bir ürünü yokki, yok dedim var yeni çıktı.. Yok yok dedi olsa gönderirler bize mutlaka yanlış biliyorsunuz olan ürünleri bunlar.. Pardon şeker dedim yanlış biliyorum ozaman yok herhalde..
Ne diyeyim şimdi ben çok bilen bu cahil kıza..?

5 Ağustos 2010 Perşembe

1 yaş durumları



Ne var bu dönüm noktalarında bilmem..Doğduğu gün geldi yürüdü doğduğu gün geldi daha erkek oldu, doğduğu gün geldi bende büyüdüm dedi.. Uzun bir yazı olabilir baştan anlaşalım, önemli bir dönem 1 yaş ilerde hatırlanacak çok şey var..

Desteksiz istediği gibi yürüyebiliyor, hızlanabiliyor, yavaşlayabiliyor, eğilip yerden bir şey alabiliyor, istediği yöne dönebiliyor. Çok iyi yapamadığı şey desteksiz ayağa kalkamıyor birkaç güne kadar oda tamam olacak belli. Yürüme konusunda ben yağızın üzerine düşmedim, üstelemedim eninde sonunda yürüyecekti zaten. Yaptığım şeyler; cesaret vermek, ilk arabamı 9. ayda önüne koymak oldu.

Yemek konusunda azcık sıkıntım var. Eskisi gibi önüne ne verirsen löpür löpür götürmüyor, bazen diş sebebiyle, bazen sıcak sebebiyle, bazen sudan karnını doldurması sebebiyle, bazende yemeği beğenmemesi sebebiyle yemeği istemiyor. Azcık üsteliyorum sinirlenmeye başlıyorsa yok gitmiyorum üzerine acıktığı zaman yesin diyorum bir süre sonra aynı yemeği tekrar önüne koyuyorum bazen yiyor bazen yemiyor. Ama ikinci bir alternatif sunmamaya çalışıyorum.


Kendi başına yemek yemesi için cesaretlendirmeye başlayalı uzun zaman oldu. İlk başta çatala dökemeyeceği bir şey koydum verdim eline, ağzını buluncaya kadar çok organını gezdi ama olsun şimdi ağzını buluyor..:)


Birkaç haftadırda tabağa üzüm veya küçük dilimlenmiş şeftali koyuyorum tabağı yere koyuyorum anlatıyorum kendi başına yiyebilirsin ama tabaktan dökmek yok diye. Şimdilik dökmeden kendi başına yiyebiliyor doyduğunda ise tabağın başından kalkıp başka şeyle meşgul oluyor.

Birkaç gündür ise kendi çatal kaşığı ile (beaba kaşık & çatal) yedirmeye çalışıyorum. Tabağına dökemeyeceği yemekleri (köfte, mücver, kek gibi ) küçük parçalara ayırıyorum birkaç kez çatala birlikte takıyoruz sonra ben bırakıyorum bir süre uğraşıyor tek başına takmak için tabiki henüz beceremiyor sonra ben takıyorum tabakta bırakıyorum kendisi yiyor.


Oyuncaklara ilgili daha çok arttı, varilleri üst üste koymaya çalışıyor, kapaklarını açıp kapatıyor, sesli oyuncaklara bayılıyor bazen sıkılıyor getirip kapatmamı istiyor.


Bu dönemler için oyuncak tavsiyem ses çıkaran telefon, üst üste koyulan ve açıp kapatılan variller, ve halkalar olabilir.


Telefon sesi duyduğunda yada telefon gördüğünde hemen elini kulağına götürüp ado, dede, ado del diyor.


Resimlerdeki kişileri ayyy, ıııı gibi seslerle seviyor.


İşaret parmağını gayet iyi kullanıyor. Sorulan nerde sorularına cani isterse gayet güzel cevap veriyor gösteriyor.


Gündüz uyku saatleri hala aynı düzende gece uykuları ise evdeysek yine 21:00 en geç 21:30 eğer dışarıdaysak yada evde misafir varsa dayanabildiği saate kadar. Gece uykuları çoğunlukla birkaç kez kalkmalı. Yavaş yavaş gece emme huyundan vazgeçmesi ve fazla kalkmaması için yeni çabalara başladım ama başarılımıyım bilemiyorum. Uyandığında (gözleri kapalı aranarak mırıldanıp ağlıyor) öncelikle emzikle şansımı deniyorum ki çoğunlukla tekrar uykuya dalıyor eğer emzik işe yaramadıyla su çoğunlukla su işe yaramıyor en son çare emzirip tekrar uykuya dalmasını sağlıyorum..


Hala kendi dilinde güzel konuşuyor bıcır bıcır susmuyor. Bizim dilimizdeki
del (gel)
ado (alo)
baba
dede
anne
anane
mama
aa (al)
kelimelerini gayet güzel söylüyor.


Köpek sorulduğunda hav hav diyemesede benzer ses çıkarıyor, kedi sorulduğunda eliyle birlikte piss diyor kedi çağarıyor, kuş sorulduğunda havayı gösteriyor, balık sorulduğunda balık kitabını gösteriyor. Köpeği, kediyi, kuşu ayırt ediyor.


Müzik duyduğunda oynuyor. Arabaya bimdiğimizde müzik açmamı isterde ellerini kaldırıp oynayıp ıh ıh diyor.


İsteklerini gayet net belli ediyor. Suysa suyun yanına gidip gösteriyor yada bummm diyor. acıktıysa tencere gösteriyor yada mama diyor, uykusu geldiğinde yere yatıyor yada nennen diyor.


Çocukları gördüğünde yeme içme uyuma beni herşeyi unutuyor.


Kağıt, peçete yırtmaya bayılıyır. Kalemi eline aldığında karamala hareketi yapıyor


Ben sorun olarak görüyorum ama lütfen bana yorum yazın sizinkilerde yaptımı yapıyor mu? Yerde küçük ne bulursa genelde ağzına atıyor yutmuyor fakat dakikalarca ağzında tutabiliyor.


Artık su için biberon kullanmıyoruz. Bardaktan içiyor, eğer bardağın içinde su azsa kendi başına gayet güzel içiyor.


Şuan için hayırın ne olduğunu biliyor şuan için diyorum heran değişmesinden korkuyorum. Eğer çok fazla kalabalık ortamda değilsek sözümü dinliyor, anlıyor. Kızdığım şeyi yapmaya kalktığında eliyle hayır yapıyor bana bakıyor.


12. ay doktor kontrol notlarımız ise; bal, yumurta beyazı, devam sütü, çilekli şeyler kullanabiliyoruz ki ben zaten birkaç haftadır bal ve süt kullanıyorum çilek kullanalı çok oldu.. Fakat tartışmaya açık bir konu tekrar soruyorum İNEK SÜTÜ mü DEVAM SÜTÜ mü ?
Haftaiçi genel anestezi ile sünnet olacak.
Bugün iki kolumuzdan da 1 yaş aşısını olduk
Boy kilo gelişim gayet iyi şükür. 77cm boy, 11 kilo
Gelecek olan diş görünmüyor.
Hazır olan şeylerle ne kadar geç tanışırsa okadar iyi olur cümlesinide duydum doktorumuzdan ki zaten ben kullanmıyoum çoğunlukla (acil durumlar dışında)




Bizden 1 yaş notları bu kadar.

3 Ağustos 2010 Salı

Doğum günü davetiyesi..

Ben herkesin saklayabilmesi için özel birşey olsun istedim. Fikir olur belki..


2 Ağustos 2010 Pazartesi

Beklemek

Biliyorum onunda elinde değil, geç saatlere kadar işinin sürmesinden, geç saatlere kadar hazır sofrada onu beklemekten çok sıkılıyorum..

1. yaş

Aile arasında küçük bir kutlama yaptık Yağız oğlan için. İyiki doğdun dedik. Çok fazla abartmadan çocukların hoşuna gitsin diye azcık süsledik ortalığı..
Sonra Bodrumdan okuyanlar için pastane önerim var.. Özcan & Özlem Pastanesi. Biraz ön yargılıydım pasta için, daha önce bu tarz pasta yapmamışlardı fakat Cengiz usta ve benim üstün çabalarımla harika bir pasta çıkmış ortaya. İstediğimdende güzeldi..
Gündüz çok fazla uyumadığı için ilk saatlerde biraz mızmızlansada, pasta kesimini erkene aldırsada, hediyeleri açınca uyku muyku gitti bizim sincapın..
İkramlar imece usulu oldu çoğunlukla,
Su böreği
Milföylü-sosisli bonbon
Kısır
Yalancı kumpir
Kurabiye
Tuzlu kurabiye
Kakao topları
Peynirli salatalık

1 yaş detayları diğer yazıda. Buyrun resimlere...